Normal Doğum

Anne kendisi için ayrılan konforlu odasında ‘dalga’ adını verilen kasılmaları karşılarken, ihtiyaç duyduğu süre özgürce ona tanıyarak bebeğin gelişi beklenir. Bu süreci olabildiğince müdahale etmeden geçirmek ana hedeftir. İhtiyaç duyulan bazı durumlarda suni sancı, ağrı kesici, antibiyotik tedavisi gibi gerekli medikal tedaviler kullanılabilir. Bunun yanında annenin talebi doğrultusunda, belden uygulanan epidural anestezi adını verilen anestezi yöntemleri kullanabilir. Halk arasında prenses doğum olarak bilinen bu yöntem ile de normal doğum sürecini geçirmek mümkündür.

İlk doğumlarda vajinal kesi atılması gerekliliği yaygın bir inanıştır. Ancak yıllar içinde doğumu gerçekleştirilen milyonlarca annede deneyimlenmiş ki epizyotomi, doğumun gerekliliklerinden biri değildir. Doğum öncesi yapılmaya başlanan ve doğum anında da devam eden perine masajları ile dokular esnetilerek epizyotomi riski azaltılır. Bu sayede kesisiz ve dikişsiz konforlu bir doğum sonrası geçirme amaçlanır. Annelerin sezaryen doğum yerine normal doğumu tercih etmelerinin bir nedeni de bu sayılabilir.

Bebeğin doğumunun ardından henüz kordonu kesilmeden annenin göğsüne çıplak şekilde temas etmesi güvenli bağlanma açısından çok kıymetlidir. Kordondan gelen kan akışı bitene kadar anne ile bebek ten tene beraber vakit geçirir. Bebeğin ilk kontrolleri bu sırada yapılabilir; hatta anne bu sırada bebeğini emzirebilir. Klemplenmenin geç yapılması, yani kordondan gelen kan akışının bitmesinin beklenmesi, bebekte ileride oluşabilecek aneminin önüne geçer.

Herhangi bir komplikasyon oluşmaması durumunda, doğal doğum sonrası ilk yirmi dört saat hastane gözleminin ardından anne taburcu edilir. Bir hafta sonra doğum doktoru tarafından genel kontrolleri yapılır. Bu kontrolün ardından doğum sonrası kırkıncı gün yeni anne son kontrolünden geçer. Her şeyin yolunda gittiği durumlarda her kadının yaptırdığı rutin jinekolojik takipleri yaptırmak üzere yıllık rutinine geri döner.